Sağlık
Memurları Derneği
Genel
Merkezi
1-Yönetmeliğin
Hizmet Puanıyla ilgili 9.Maddesinde; “Personelin atama ve nakil işlemlerinde
kullanılmak üzere, bu yönetmeliğe tabi her Bakanlık çalışanı için, her atama
döneminden önce atama dönemine müracaatın başlangıç tarihi itibariyle çalışılan
yerin özelliklerinin ve mesleki yeterliliklerin göz önüne alındığı bir hizmet
puanı hesaplanır. Açık bulunan ve Bakanlıkça ilan edilen kadrolara yapılacak
atamalarda hizmet puanı esas alınır. Eşitlik durumlarında bu yönetmelikte sayılan
mazeretlerden birine sahip olan atamaya hak kazanır. Böyle bir mazeret yoksa
daha fazla meslek kıdemine sahip olan atanır. Atamaların il emrine yapılması
halinde, personel Valilikçe, ihtiyaç olan birimlerde, hizmet puanı yüksek olan
personelin tercihi göz önünde bulundurularak atanır.” denilmektedir.
Gerek
personelin çalıştığı yerin gerekse hizmet sürelerinin atamada değerlendirilmesi
genel manada personelin yararınadır. Böylelikle hem adam kayırmanın hem de
diğer haksız uygulamaların önüne geçilebilecektir. Bu uygulamayla personelin
atama işlemleri için siyasilerin tavassutlarına pek bir ihtiyaç kalmamaktadır.
Bu açıdan bakıldığında da genel olarak
iyi olduğu söylenebilir.
2-Hizmet Puanının Hesaplanmasıyla ilgili 10. Maddesinde; “
Hizmet puanının hesaplanmasında Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca hazırlanan
İl ve İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Tabloları esas alınır. Sağlık
hizmetleri sınıfından bir unvanda veya araştırma görevlisi, Daire Başkanı,İl
Sağlık Müdürü, her türlü Müdürü ve bunların yardımcı unvanlarında fiilen
çalışılan her yer ve yıl için İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik
Sıralamasında bulunulan sıra numarası 1000 rakamıyla toplanarak ilçe sıralaması
puanına ulaşılır. Ek-3. Bu rakama Ek-l' de bulunan İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik
Sıralamasının Hizmet Puanına Katkısı Cetveli'nin Öngördüğü puan eklenerek
hizmet puanı bulunur. Yeni il ve ilçeler kurulması halinde, yeni tablolar
yayınlanana kadar, ayrılınan il ve ilçenin puanları uygulanmaya devam edilir.
Hizmet puanına köylerde fiilen çalışılan her yıl için 100
puan, beldelerde fiilen çalışılan her yıl için 50 puan eklenir. Alınan
takdirnameler için yılda sadece bir kez olmak üzere 100 puan daha eklenir.
Alınan cezalarda ise; kesinleşmiş olmak şartıyla ve her ceza için ayrı ayrı
olmak üzere, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası için 100 puan, aylıktan
kesme cezası için 50 puan, kınama cezası için 30 puan ve uyarma cezası için 20
puan düşülür.
Yapılan mesleki faaliyetler, yayınlar, alınan eğitimler ve
hazırlanan eserler ile yöneticilik için Ek-2’de bulunan tablodaki puanlar
eklenir. Meslekte doçent olarak geçirilen her yıl için 500, profesörlük için
600 puan temel hizmet puanına eklenir.
Bu Yönetmeliğin 11 inci
maddesi hükümleri saklı kalmak ve sadece biri dikkate alınmak kaydıyla hizmet
puanının hesaplanmasında esas alınan fiili çalışma öncelik sıralaması;657
sayılı Kanunun 88 inci maddesine göre ikinci görev, aynı Kanunun 86 ncı
maddesine göre vekaleten atanması, geçici görev, görevlendirme ve asıl
kadrosunda çalışmadır.
Geriye doğru
hesaplamalarda bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihteki tablolar kullanılır.
Yıl içinde sıralamalarda meydana gelen değişiklikler takip eden yıl başından
itibaren hüküm ifade eder. Çalışanın yer değiştirmesi halinde eski ve yeni
yerine ait puanlar ay bazında tespit edilir. 15 günden az olan hizmetler
aşağıya, 15 gün ve daha fazla olanlar ise yukarıya yuvarlanır.
Ücretsiz
izinli olarak muvazzaf askerlikte geçirilen süreler için personele, askerliğin
yapıldığı yerin hizmet puanı verilir.
Hizmet puanı
tespit edildikten sonra her atama döneminden önce internet aracılığıyla ilan
edilir. İtirazlar Bakanlık bünyesinde teşkil edilecek Hizmet Puanı
Değerlendirme Ve İtiraz Komisyonunca değerlendirilir ve sonuca bağlanır.” denilmektedir.
İl merkezlerine bağlı belde ve köyler coğrafi durum
sebebiyle merkeze çok uzak olabilmekte ve personel ağır çalışma şartları
içerisinde bulunabilmektedir. Genel olarak böyle yerlerde çalışan personele köy
ve belde ek puanına ilave olarak mevcut puanına o ilin İlçelerinin Sosyo-Ekonomik
Gelişmişlik Sıralamasında bulunulan sıra numaraları ortalaması kadar daha ek
puan verilmesi daha uygun olabilir. Örnek olarak Konya Selçuklu İlçesine bağlı
Tepeköy’de görev yapan bir Sağlık Memuru için bir yıllık hizmet puanı şöyle
hesap edilir. Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca hazırlanan İlçelerin
Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında bulunulan sıra numarası 1000 rakamıyla
toplanarak ilçe sıralaması puanına ulaşılır. Konya Büyükşehir’in puan karşılığı
10’dur. Konya Büyükşehir kapsamında bulunan Selçuklu Tepeköy beldesinin ilçe
sıralaması puanı 1010’dur. İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasının
Hizmet Puanına Katkısı Cetveli'nin Öngördüğü puan eklenerek hizmet puanı
bulunur. Buna göre Konya’nın puanı 250 puandır ve toplam 1260 puan olur. Tepeköy
bir belde olduğu için 50 puan daha eklendiğinde burada görevli bir Sağlık
Memurunun hizmet puanı 1310 olacaktır. Tepeköy Konya Merkeze 50 km mesafede bir
beldedir. Ulaşımı oldukça güç, çalışma şartları da ağırdır. Aynı kişi Konya’ya
30 km mesafede Konya-Mersin karayolu üzerindeki Çumra İlçesine bağlı İçeriçumra
Devlet Hastanesinde görev yapsa idi alacağı puanı hesaplarsak; Çumra’nın ilçe
sıralaması puanı 1397’dir. Buna il sıralama puanı olarak 250 puan, belde puanı olarak
50 puan eklediğimizde 1697 puan edecektir. Tepeköy şartlarına göre çok iyi
durumdaki İçeriçumra’da görev yapan Sağlık Personeli haksız bir biçimde daha
avantajlıdır.Yukarıdaki önerimizi rakamlara dökersek; Konya’ya bağlı İlçelerin bugün itibariyle toplam sıra
puanları 13818’dir.Bu rakamı 28 olan ilçe sayısına bölersek 493 sayısı
çıkacaktır. Dolayısıyla Tepeköy’de görevli Sağlık Memuru 10 puanlık Konya
Büyükşehir puanı düşülüp 493 puan eklendiği takdirde bir yılda 1793 puana
erişecektir. Sonuçta çok iyi şartlarda İçeriçumra’da çalışan meslektaşıyla eşit
duruma kavuşmuş olacaktır. Bu sebeplerle mevcut durumun yerel imkanların boyutu
göz önüne alınarak değerlendirilmesinin
daha iyi olacağını söylemek doğrudur.
“Yapılan
Çeşitli Faaliyetlerin Hizmet Puanına Katkısı Cetveli” nde Yüksek Lisans için 4000, Doktora için 6000 ek
puan verileceği belirtilmektedir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda
görev yapan Sağlık Personeli(Sağlık Memuru, Ebe, Hemşire vb.) genellikle
Bakanlığa bağlı Sağlık Meslek
Liselerinden mezuniyetinin akabinde Lise Mezunu olarak göreve başlamaktadır. Bu
personelden Bakanlığın girişimleri ile Anadolu Üniversitesi Açık öğretim
Fakültesi Önlisans eğitimi(Sağlık Memurluğu, Ebelik, Hemşirelik vb.) alanlar,
başka üniversitelerin Sağlık yüksekokullarının önlisans(Radyoloji, Laboratuvar,
Ebelik, Hemşirelik vb) ve lisans bölümlerini(Sağlık Memurluğu,
Ebelik,Hemşirelik vb.) bitirenler, sağlık hizmetleri sınıfında diğer fakülteleri bitirenler(Veteriner,
Biyoloji,Gıda Mühendisi vb.), Sağlıkla ilgili olmayan başka önlisans ve lisans
eğitimi bölümlerini bitirenler de mevcut olup sayıları oldukça fazladır.
Bunların büyük çoğunluğu halen eski kadro unvanları ile görev yapmaktadırlar.
Lise mezunu olarak göreve başlayan Sağlık Personelinin herhangi bir dalda
önlisans eğitimi alanlarına 1000 puan, herhangi bir dalda lisans eğitimi
alanlarına 2000 puan, aynı kişi hem önlisans hem lisans eğitimi almışsa 2000 puan, bu puanları
aldıktan sonra herhangi bir dalda yüksek
lisans yapanlara ek 2000 puan, yüksek lisans akabinde doktora yapanlara ek 2000
puan verilmesi; İlk atamada Önlisans seviyesinde göreve başlayanlara 1000 puan, Lisans
seviyesinde başlayanlara 2000 puan, yüksek lisansla başlayanlara 4000 puan ve
doktora seviyesinde başlayanlara 6000 puan verilmesinin uygun olacağını düşünmekteyiz.
Mevcut durumun bu çerçevede yeniden değerlendirilmesi haksızlıkları
önleyecektir.
Hizmet Puanına
yapılacak itirazların Hizmet Puanı Değerlendirme Ve İtiraz Komisyonunca yalnızca
tayin döneminde personelin tayin istemesi halinde değil ayrıca tayin
dönemlerinden sonra da değerlendirilmesinin iyi olacağını düşünmekteyiz.
3-Sağlık
Mazereti Nedeniyle Atamayla ilgili 19.Maddesinde; “ Kendisinin veya kanunen
bakmakla yükümlü olduğu eş, anne, baba veya çocuklarından birinin sağlık
durumunun bulunduğu yerde tehlikeye girdiğini veya görev yerinin değişmemesi
halinde tehlikeye gireceğini, tam teşekküllü resmi bir hastaneden alınacak
sağlık kurulu raporu ile belgelendirenler; tedavinin yapılabileceği bir sağlık kurum
veya kuruluşunun bulunduğu veya sağlığının olumsuz etkilenmeyeceği bir ilin münhal
kadrolarına öncelikli olarak atanırlar. Altı aydan kısa süreli tedavi
gerektiren hastalıklar için geçici görevlendirme yapılabilir.
Başvuru
sahibi müracaatında atanmak istediği ili belirtemez. Başvuru sahibi, sağlık
kurulu raporunda yer alan teşhis ve tedavi imkânları ile sağlığını olumsuz
etkileyen nedenlere göre, Bakanlıkça oluşturulan komisyonun sırasıyla D ve C
grubunda belirleyeceği illerden birine, personel ihtiyacı, kadro imkânları göz önüne alınarak Bakanlık
tarafından atanır. Eğer hastalığın tedavisi veya sağlığının olumsuz
etkilenmemesi D ve C grubu illerde mümkün değilse önce B grubu iller, daha
sonra A grubu iller değerlendirmeye alınır.
Sağlık kurulu
raporları üzerinde birinci fıkradaki işlemlerin yapılabilmesi için; bu
raporların Bakanlıkça belirlenmiş eğitim hastanelerinin veya hakem hastanelerin
sağlık kurullarınca usule ve fenne uygunluğunun tespit edilmiş olması şarttır.”
denilmektedir.
Başvuru
sahibinin, komisyonun personelin durumuna uygun olarak belirleyeceği D ve C
grubu illerden 3 tercih yapabilmesi, akabinde buna göre atamasının
yapılmasının uygun olabileceğini
düşünmekteyiz.
4-Eş
Durumu Nedeniyle Atamayla ilgili 20.Maddesinde; “ Ayrı ayrı görev yerlerinde
çalışan eşler, Bakanlıktan aile birliğinin sağlanmasını isteyebilirler. Bu
talep üzerine Bakanlık, eşlerin aynı görev yerinde çalışmaları için gerekli
tedbirleri alır.
Eş durumu
nedeniyle personelin nakil talebinde bulunabilmesi için; Eşinin 217 sayılı
Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname kapsamına giren bir kurum veya kuruluşta memur kadrosunda çalıştığı
ve ilk defa veya naklen atandığı hizmet bölgesinde eşinin kurumunun veya
durumuna uygun bir kadronun bulunmadığının belgelenmesi gerekmektedir.
Eşlerin
ikisinin de Bakanlık personeli olması halinde genel kaide kıdemli personele
öncelik tanıyarak, her iki eş içinde D veya C hizmet gruplarından uygun bir
ilde aile birliğini sağlamaktır. Eş durumu açısından kıdem sıralaması şöyledir;
İl müdürleri, başhekimler, klinik şefleri, klinik şef yardımcıları,
başasistanlar, yan dal uzmanları, uzman tabipler, tabipler, diş tabipleri,
eczacılar, 4 yıllık yüksek öğrenim mezunları, 3 yıllık yüksek öğrenim
mezunları, 2 yıllık yüksek öğrenim mezunları, lise mezunları ve bunlarda
eşitlik halinde kıdem aylığına esas yılı ve terfi tarihi kıdemli olandır. Eğer
kıdemli personelin çalıştığı il diğer eş için D veya C hizmet grubu il ise
kıdemsiz eş bu il'e atanır. Aksi taktirde kıdemli eş için kıdemsiz eşin
bulunduğu ilin D veya C hizmet grubundan olmasına bakılır. Her ikisi de mümkün
olmazsa Bakanlık, her iki eş için D hizmet grubundan başlamak üzere uygun bir
ilde aile birliğini sağlar. Aynı ilde çalışan eşlerin naklen atama talep
etmeleri halinde aynı ilke ve öncelikler uygulanır.
Eşlerden biri
bir başka kurumda çalışıyorsa, varsa o kurumla yapılan protokol hükümleri dönem
beklenilmeden uygulanır, yoksa Bakanlık ilgili kurumla ilişki kurarak,
ihtiyacın fazla olduğu görev yerinde eşlerin çalışmasını sağlayacak tedbirleri
alır. Münhal kadro bulunmaması nedeniyle atama yapılamazsa, personel çevre
illerden birine atanma talebinde bulunabilir. Hiçbir şekilde atama yapılamıyor
ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72 nci maddesine göre işlem tesis
edilebilir.
Eşi asistan
olanların; eş durumundan faydalanabilmeleri için eşlerinin kalan asistanlık süresinin
6 aydan fazla olması şarttır.
Eş durumu
nedeniyle, bu Yönetmelikte düzenlenen atama ve nakil çeşit ve usullerinden
farklı işlem tesis edilemez. Personel Öncelikle ilgili madde hükümlerine göre
atanır, daha sonra eş durumu nedeniyle naklen atanma talebinde bulunabilir.”
denilmektedir.
Eş durumu
sebebiyle Bakanlık Personelinin D grubu illerde birleştirilmesi işleminin
haksız bir uygulama olacağını düşünmekteyiz. Şöyle ki C grubu bir ilde görev
yapan personel, (eşinin görev unvanına göre C grubu) normal atama döneminde
hizmet puanına göre B grubu bir ile atanmış olsa(eşinin unvanına göre A grubu)
eşinin bu sebeple tayin istemesi durumunda bu ilin kendi unvanına göre A grubu
bir il olması sebebiyle boş kadro olamayacağından bu ile atanamayacak ve kişi
ile eşi aynı görev yerlerine veya derece yönünden üst olan personelin unvanına
göre bir başka C grubu belki de D grubu ile atanabilecektir. Şöyle ki bir Sağlık Memuru(Toplum Sağlığı)
ile evli olan bir Ebe’yi düşünelim. Bunlar farz edelim ki Bartın’da görev
yapıyorlar. 2004 2.Dönem Bölge Grup Listesine göre Bartın Ebe’ye ve eşi Sağlık
Memuruna göre C grubu bir ildir. Sağlık
Memuru normal atama döneminde hizmet puanı esasına göre Çanakkale’ye tayin
olmak isteyerek tercihini bu yönde kullansa ve puanına göre atanmış olsa ki
Çanakkale Sağlık Memuruna göre B grubu bir ildir. Sağlık Memuru görevine
başladıktan sonra eş durumu sebebiyle Bartın’daki eşi Çanakkale’ye gelmek için
müracaat edecektir. Ebe açısından ise A grubu bir il olan Çanakkale’de boş
kadro bulunmayacak ve ataması buraya yapılmayacaktır. Bu durumdaki personelin D
grubu bir ilde birleştirilmesi demek,eşlerin isteği haricinde mevcut bölge
listesine göre Gaziantep, Şanlıurfa, Ağrı, Mardin, Düzce, Van veyahut da
İstanbul’a atanması anlamına gelecektir. Sonuçta hizmet puanıyla atanmak
istenen bakanlık personeli eşler, tercih etmedikleri bir ile tayin
edilebilecektir. Bu durum başta personelin aile düzeninin, iç huzurunun ve iş
performansının bozulmasına sebep olacak, hiç de hoş olmayan problemler ortaya
çıkabilecektir.
Bakanlık
personelinin, Bağ-Kur ve SSK kapsamında çalışan eşinin yanına atanabilmesini
sağlayan herhangi bir maddenin bulunmaması da bu yönetmeliğin en önemli eksiklerinden
birisidir. En azından bu yönetmelikle yürürlükten kaldırılan eski yönetmelikte
yazılı, Bağ-Kur ve SSK kapsamında çalışan eş için mecburi tutulan sürenin de
bulunduğu benzeri bir maddenin de eklenmesi
bu durumda olan personel için aile birlikteliğini sağlayacağından büyük önem arz etmektedir.
5-Sınıf ve
Unvan Değişikliği Nedeniyle Atamayla ilgili 22.Maddesinde; “Bakanlık yılda bir
defa sınıf ve unvan değişikliği yoluyla doldurulacak boş kadroları ilan eder.
Boş kadroların belirlenmesinde sırasıyla 6, 5 ve 4 üncü hizmet bölgelerinin D
ve C gruplarına öncelik verilir. Görevde yükselme sınavına tabi kadrolara başvuran
personel, ilgili mevzuata göre yapılacak sınavın sonuçlarına ve tercihlerine
göre yerleştirilir.” denilmektedir.
Görevi esnasında yüksek öğrenim
görerek bakanlıkta istihdam edilebilecek ünvanlarda diplomalara haiz olan
personelin mümkünse o kadrolara sınavsız atanması, atanabilecekleri kadro
mevcut değil ise o kadrolara atandıkları takdirde alacakları özlük haklarının
mevcut durumda iken verilmesinin sağlanması gerekmektedir. Ayrıca bu personelin
hangi şartlar çerçevesinde sınava tabi tutulacağının ve yapılacak sınavın ÖSYM
tarafından yapılması gibi bir maddenin eklenmesinin, bu sınavlarla ilgili
haksız uygulamaların oluşmasını engelleyecek olması açısından önem arz ettiğini
düşünmekteyiz.
6-İstihdam
Edilme Gerekçeleri Ortadan Kalkan Personelin Atamasıyla ilgili 23.Maddesinde;
“İlgili mevzuatı gereği yapılan özel düzenlemeler hariç olmak üzere; görev yapılan
sağlık kuruluşunun kapanması, personel dağılım cetvelinde değişiklik olması,
sağlık birimlerinin devri gibi nedenlerle o unvandan personele ihtiyaç
kalmaması hallerinde, işleme konu olan personel Öncelikle il içinde
personel dağılım cetvelinde belirlenen
sayının altında personele sahip, ihtiyaç olan birimlere atanır. Ancak il içinde
atanmaları mümkün olmazsa, Bakanlıkça D ve C hizmet grubu illerine tercihlerine
göre atanırlar. Aynı hizmet birimine birden fazla tercih yapılması halinde
hizmet puanına göre yerleştirilirler.”
denilmektedir.
İstihdam
gerekçeleri ortadan kalkan personelin sanki kendileri de ortadan kaldırılmalı
gibi bir mantık çerçevesinde olan yaklaşımın yanlış olduğunu düşünmekteyiz.
Bakanlığa bağlı bir kurumda görev yaptığı halde personel dağılım cetvelinin
değişmesi gibi bir durumda cetvel üzerinde
ihtiyaç kalmadığı saptanmış olan!!! Sağlık personelin düşeceği ruh
haletinin görev yapacağı yeni yerde onun iş verimini ve performansını nasıl etkileyeceğinin hiç düşünülmediğini
zannetmekteyiz. Ayrıca Sağlık Bakanlığına bağlı mevcut hiçbir kurum ve kuruluş,
Avrupa Birliğine entegrasyonun yapılandırıldığı şu günlerde Avrupa Birliğine
üye ülkelerin sağlık kurum ve kuruluşlarına kıyasla personel açısından çok
gerilerde bulunmakta, personelin çalışma
şartları açısından ise genel tabirle kıyasa gerek duyulacak bir seviyeye
çıkamamış durumdadır. Değerlendirmeler yapılırken bu hususlara da dikkat
edilmesinin iyi olacağını düşünmekteyiz.
7-Resen
Atamayla ilgili 28.Maddesinde; “İl içinde personel dağılım cetvelinde belirlenen sayının
üzerinde personel çalışan hizmet birimleri ile ihtiyaç halinde il ve ilçe
merkezinden ilçe, belde ve köylere, ilçe merkezinden belde ve köylere, atama
dönemine bağlı kalmaksızın ve hizmet puanı esasına göre valiliklerce resen
atama yapılır. Bu suretle atanan personel atandığı yerde hizmetine ihtiyaç kalmazsa
eski veya muadili, münhal kadro bulunan hizmet birimine Valilikçe atanır. Bu
atamalar Bakanlığa bildirilir.
Personel
dağılım cetvelinde belirlenen sayının üzerinde çalışan personelin il içinde
dağılımı sağlanamadığı taktirde Bakanlık bu personeli, mazeret durumlarını göz
önünde bulundurarak ve hizmet puanı esasına göre ihtiyaç duyulan C ve D hizmet
grubu illere resen atar.” denilmektedir.
İnsan hak ve
özgürlüklerinin yasalarla korunduğu günümüzde Sağlık Personelinin kriterleri
bile net olarak açıklanmayan bir personel dağılım cetvelinde belirlenen
sayılara göre resen atanmasının insan haklarına uygun olmayan bir durum
olduğunu, personele tercih yapabilme imkanının tanınmasının daha iyi olabileceğini
düşünmekteyiz.
8-Karşılıklı
Yer Değiştirmeyle ilgili 29.Maddesinde; “Bu yönetmelikteki düzenlemelere göre
kur’a ile aynı unvan ve branşta kadrolara atanan personel, kur’a sonuçlarının
ilanından itibaren 5 gün içinde Bakanlığa şahsen veya il müdürlükleri vasıtası
ile müracaatları halinde karşılıklı olarak yer değiştirebilirler.
Eşdeğer
hizmet bölgesi illerde aynı unvan ve branşta görev yapan personel, il
müdürlükleri vasıtası ile müracaatları ve Bakanlığın uygun görmesi halinde
karşılıklı olarak yer değiştirebilirler.” denilmektedir.
Karşılıklı
yer değiştirmek için müracaat eden personelin bu durumun kendi istekleri olması
sebebiyle illa ki eşdeğer hizmet bölgesi illerinde görev yapması gibi bir şart
ile Bakanlığın uygun görmesi şartlarının anlamsız olduğunu düşünmekteyiz.
Sonuçta sağlık hizmeti sunumunda görev yapacak personelin karşılıklı rızası
olduktan sonra Bakanlığın personelin yerini değiştirmesi gerektiğini
düşünmekteyiz.
AYRICA;
Yönetmelikte
sık sık tekrarlanan Personel Dağılım Çizelgesinin ne olduğu, nasıl
oluşturulacağı, kriterlerinin ne olacağı velhasıl hiçbir şeyi belirtilmemiştir.
Bununla ilgili yeni bir yönetmelik hazırlanıyorsa veya kriterler belirleniyorsa
mesleki örgütlerin görüşlerinin alınması gerektiğini düşünmekteyiz.
Atama
Dönemlerinde müracaatların Sağlık Müdürlükleri aracılığıyla değil, gerekli
güvenlik tedbirleri alınarak (Personelin yerine başkalarının müracaat
edebilmesini engelleyici programlarla) Bakanlığın web sitesi üzerinden direkt
yapılabilmesinin mevcut müracaat şeklinden daha verimli ve iş kaybını önleyici
olacağını düşünmekteyiz.
Bakanlık
personelinin öğrenim sebebiyle atanmasıyla ilgili herhangi bir maddenin
bulunmaması kişilerin eğitim alma hakkının bir şekilde engellenmesidir. Bu
durumun anayasamızın 42.maddesinde güvence altına alınmış bulunan “kimsenin
eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı” hükmü ile çeliştiği
kanaatindeyiz. Eğitim ve öğrenim hakkının bu ve buna benzer yönetmeliklerle
engellenmesi oldukça yanlış bir uygulamadır. Eğitim ve öğretimle ilgili eski
yönetmelikte bulunan madde benzeri maddenin bu yönetmeliğe eklenmesi, birkaç
kişinin eğitim hakkını suiistimal etmesi sebebiyle bu hakkın personelin elinden tamamıyla alınması çağımıza göre çok
anlamsız bir uygulamadır. En azından görev yaptığı yerden başka bir yerde
yükseköğrenim görmek isteyen personele, isteği ile olmak ve öğrenim süresi ile
sınırlı kalmak kaydıyla, okulun bulunduğu yerdeki uygun bir kuruluşta yolluksuz
ve yevmiyesiz geçici görevlendirilmesi veya sağlıkla ilgili bir bölümde eğitim
görmesinin önünün açılması için öğrenim durumuna istinaden atama nakil
işlemlerinin yeniden düzenlenmesinin, veya değerlendirilmesinin iyi olacağını düşünmekteyiz.
SON SÖZ;
Sene 1920.
Yüce önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarının liderliğinde Kurtuluş
Savaşı başlamış ve necip Türk Milletinin yaşadığı coğrafyanın her yeri harap
bir halde işgal altında iken Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla Sağlık
Bakanlığını, İlk Sağlık Bakanı olan Adnan ADIVAR ile birlikte kuran ismi
meçhul, mezarının yerini bile bulamadığımız Sağlık Memuru büyüğümüzün,
bakanlığın kuruluşunda gösterdiği gayret ve sarf ettiği emek, sağlık
teşkilatının temel bireylerinden olduğu genel olarak bilinmeyen fakat
yokluğunda önemi daha da iyi anlaşılabilen Sağlık Memurlarının gurur
kaynağıdır. Bizler yalnızca Sağlık Memurlarını değil onlarla birlikte güzel
ülkemizin en ücra yerlerinde kesintisiz olarak hizmet veren Ebe, Hemşire ve
diğer sağlık çalışanlarının, hak ettiklerinin karşılığını alamadıklarını lakin yüce Türk Milleti tarafından en güzel biçimde
kucaklandıklarını düşünmekteyiz.
Halkımıza hizmet etmek için bu kutsal mesleği
seçen bütün meslektaşlarımızın çağımızın şartları çerçevesinde daha iyi
imkanlara kavuşması dileklerimizle, saygılar sunarım.
Bülent KESKİN
Yönetim
Kurulu Adına
Sağlık Memurları Derneği
Genel Başkanı
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder